Öfkeye sarılmak birine atmak için kavradığımız sıcak bir kömür parçası gibidir; yanan aslında sizsinizdir.
Beceriler bir kez kazandırıldığı takdirde unutulmayan yetenekler gibidir. Örneğin; bisiklete binmeyi öğrenen bir kişinin artık bu beceriyi unutmaması gibi bir beceri kazanıldıktan sonra kolay kolay unutulmaz.
Birçok kişisel gelişim ve baş etme yöntemleriyle ilgili kitaplar okunur , okunup bir türlü uygulamaya geçilmediği ifade edilir. En azından kendi danışanlarımdan edindiğim yüzdesi yüksek bir bilgidir.
Konu öfke olunca durum tabii ki değişir zira bir davranış değil, bir duygu halidir öfke. Peki duygular mı kontrol edilmeli ? Kesinlikle hayır ! Duyguların davranışa yansıması kontrol edilmelidir.
Öfke neydi ? Kötü bir öğütücü, sinir patlama nöbetleri… saya saya bitmeyecek gibi gelen, sonradan üzülerek abartılı tepkiler verilen ve elde olmadan oluşan öfkeli tutumlar vardır.
Öfke ne kadar işe yarıyor dediysem de hepimiz biliyoruz ki insanlar önce öfkelenir, sinirlerine hakim olamayacak kadar kırıp geçirir ardından üzülür. Hem öfkesinde haklıdır hem de öfke sonrası yaptığı yıkıcı davranışlardan dolayı üzgün. İşte bu çıkmazdan kurtulmak lazım gelir. Önce öfkeyi tanımak sonra da kontrol etmeyi öğrenmek gereklidir zira insana zarar verir, ilişkileri zedeler, kendisine olan saygısını yitirmesine sebep olur…
Bir sonraki yazımız için beklemede kalın…
0 yorum