Bazı düşünürler aşkı; “Erkeğin hayatının bir parçası, kadının ise bütün varlığı” şeklinde açıklamışlardır.
Kadınlar, sevdiklerinin ikliminde olmak ihtiyacındadır. Kadının hayatında adanmışlık düzeyi daha yüksektir.
Hiç gelmeyeceğini bilse de beklemeyi tercih ettiği için bekler.
Bir araştırmada kadının aşkının tahmini üç yıl içinde tükendiği saptanmıştır. Kadın beyni duygusal tepki verirken, erkek beyni daha çok cinsel tahrikle ortaya çıkan davranışlara yatkındır.
Aşk üreme dürtüsünün biraz daha gelişmiş halidir, elbette çok sığ ve yavan görünüyor.
Kadın ve erkeğin aşk donanımları birbirinden farklıdır, biri tamamen duygusal, diğeri ise mantıksal gibi durur ama kim üzülmez ve acı çekmez değil mi?
Kadınlar daha duygusal tepki verir ama erkekler duygusal tepkilerini yansıtmamaya çalışırlar.
Kadın duygusal tepkilerini dışa vurarak anlaşılmaya çalışır, sevildiğini duyumsamak ister. Erkekte ise görsel alıcılar hep açıktır. İlk görüşte aşk fikri, belki de erkeğe daha uygundur.
Erkek aşkının en yüksek döneminde bile tam olarak teslimiyet göstermez. Erkek hem anlaşılmayı bekler, hem de her şeyi bilinmesin ister.
0 yorum